Gümüşhane Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanan Rektörümüz Prof. Dr. Oktay Yıldız, ilk senato toplantısını Süleymaniye Mahallesi’ndeki Zeki Kadirbeyoğlu Konağı’nda gerçekleştirdi.

Senato Üyeleri ve Yönetim Kurulu Üyeleriyle birlikte Süleymaniye Mahallesi’ndeki Gümüşhane Üniversitesi Rektörlük Konağı önünde açıklamalarda bulunan Rektörümüz şunları söyledi:

“Kıymetli basın mensupları, değerli senatörler; Eski Gümüşhane’ye, Süleymaniye’ye hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Gümüşhane Üniversitesi’nin yeni atanan Rektörü olarak ilk senato toplantımızı Gümüşhane’nin köklerinin yer aldığı Eski Gümüşhane’de, Süleymaniye’de, Şehr-i Süleyman’da, Canca Mahallesi’nde yapmayı kendi üzerimize bir vazife olarak gördük.

Kıymetli misafirler, hepinizin bildiği üzere Süleymaniye öyle bir şehirdir ki üç ayrı milletin, iki ayrı dinin barış içerisinde yaşadığı bir şehirdir burası. Müslüman Türklerin, Gregoryan Ermenilerin ve Ortodoks Hristiyanların bir arada barış içerisinde yaşadığı bu şehirde aynı düğünlerde gülmüş, aynı cenazelerde kahırlarını paylaşmış, birlikte omuz omuza çalışmış, molalarında ekmeğini birleştirmiş bir şehirdeyiz.

Şehr-i Süleyman öyle bir şehirdir ki şu an üzerine bastığımız topraklar içerisinde hoşgörünün, insanlar arasındaki barışın hat safhada olduğu bir şehirdir. Şehr-i Süleyman öyle bir şehirdir ki bugün dünyanın en fazla ihtiyaç duymuş olduğu hoşgörü ve barışa yüzyıllardır ev sahipliği yapmış örnek ve timsal bir şehirdir.

Kıymetli misafirler, bugün Gümüşhane Üniversitesi’nin şahsımdaki ilk senato toplantısının ilk maddesini dünya yüzeyinde, dünya üzerinde zulme uğramış mazlum coğrafyadaki insanlara ayırdık. Bugün Filistin’de, Arakan’da ve Doğu Türkistan’da zulüm gören kendi yurttaşlarımız ve dindaşlarımız olduğu gibi; hangi dine mensup olursa olsun mazlum coğrafyalar içerisinde zulüm gören bütün insanlığa karşı bugün Süleymaniye’den, hoşgörünün şehrinden seslenmek istiyoruz.

Bugün bir yükseköğretim kurumu olarak eğitim ve araştırma faaliyetlerinin dışında toplumsal katkı faaliyetlerini kendi üzerine vazife edinmiş bir üniversiteyiz. Bunun yanında toplumsal katkı misyonu olan ve bulunduğu coğrafya içerisindeki toplumsal sorunlara sessiz kalmayan bir üniversite olarak bulunduğumuz coğrafyadan; buralarda yapılan zulmü kınıyor, kınamakla da kalmıyor, bugün dünyadaki barışa örnek olmasını arzu ediyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, dünya coğrafyasında mazlum milletlerin hepsinin hamisidir ve biz de üniversite olarak bunun farkında ve sorumluluğundayız. Dünya üzerindeki bu zulme Süleymaniye’den sesleniyoruz. Bu zulüm artık son bulmalıdır! İnsanlık, insalığa kötü örnek teşkil eden bu uygulamalardan derhal vazgeçmelidir!

Hepinize teşekkür ediyor ve saygılar sunuyorum.”