“Müslümanların ilk kıblesi ve Hazreti Muhammed'in (S.A.V.) Miraç yolculuğuna çıktığı yer olan Mescid-i Aksa ile Hristiyan ve Yahudilerin en kutsal mekânlarına ev sahipliği yapan Doğu Kudüs, 1917'de Osmanlı egemenliğinden çıktığından beri sıkıntılı günler yaşamaktadır. İngiliz manda yönetiminin bir asır önce şehri işgal etmesi ve İsrail'in 1948'de şehrin batısını, 1967'de de doğusunu işgal etmesiyle Kudüs'ü Yahudileştirme faaliyetleri, Filistinliler için de bir nevi sürgün ve savaşların başlangıcı anlamına gelmiştir. Doğu Kudüs'ü 5 Haziran 1967'de işgal eden İsrail, 1980'de tek taraflı olarak kentin doğusunu ve batısını ‘Birleşik Başkenti’ ilan etmiştir. Birleşmiş Milletler (BM) kararlarının hiçbirisinde, Kudüs'ün işgal ya da ilhak edilmesi ne kabul edilmiş ne de tanınmıştır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 478 sayılı karar ile işgalci güç İsrail'in, tüm faaliyetlerini geçersiz olduğunu açıklamıştır.
İslam coğrafyası her geçen gün, küresel sömürü düzeninin kıskacında kan gölüne çevrilmektedir. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump’ın hukuk tanımayan Kudüs açıklaması; insanlık vicdanını derinden yaralayarak, bölgemizdeki sorunların artarak çoğalmasına neden olmuştur. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı çerçevesinde, ABD dâhil uluslararası toplum, Doğu Kudüs'ün işgal altında olduğunu kabul etmektedir. Gazze'den 2005 yılında çekilen İsrail, o günden bu güne abluka altında tuttuğu bölgede insani kriz yaşanmasına yol açarken, doğrudan ilhak ederek başkenti ilan ettiği Doğu Kudüs ve askeri yönetim altında tuttuğu Batı Şeria'yı Yahudileştirme politikalarını da her geçen gün sürdürmektedir.
Üç semavi dinin mensuplarının paylaştığı bir şehir olarak Kudüs, son derece önemli ve anlamlar yüklü bir şehirdir. Bizler, İslam’ın harem-i izzeti olan Filistin ve Kudüs konusunda Türküyle, Arabıyla, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle tüm Müslümanlar olarak birlik içinde olacağız. İnsanlığın silüeti olan Kudüs’ün mahremiyetine yönelik gerçekleştirilen bu saldırı karşısında, Gümüşhane Üniversitesi olarak ortaya konulacak her türlü güçlü tepkinin sonuna kadar arkasındayız ve arkasında durmaya da devam edeceğiz. Kudüs; bizim onurumuz, kırmızı çizgimiz ve ortak davamızdır. Bu nedenle Kudüs’ün statüsünün değiştirilerek İsrail’in başkenti olarak ilan edilmesi girişimini Gümüşhane Üniversitesi Senatosu olarak şiddetle kınıyor ve tanımıyoruz. Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.”