Gümüşhane Üniversitesi 31 Mayıs 2008 tarih ve 26892 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yüyürlüğe giren 5765 sayılı Kanunla kurulmuştur. Gümüşhane'de Gümüşhane Üniversitesi adıyla kurulan bu Üniversite Rektörlüğe bağlı olarak yeni kurulan İletşim Fakültesi, daha önce KTÜ'ne bağlı iken adı ve bağlantısı değiştirilerek Rektörlüğe bağlanan Gümüşhane Mühendislik Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Gümüşhane Sağlık Yüksekokulu (Aşağıda belirtildiği üzere daha sonra fakülteye dönüştürüldü), Gümüşhane Meslek Yüksek Okulu, Şiran Meslek Yüksekokulu, Gümüşhane Sağlık Hizmetleri Meslek Yükseokulu ile Erzincan Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı iken adı...
Prof. Dr. Bayram NAZIR 
Prof. Dr. Ferkan SİPAHİ .png)
Prof. Dr. Selçuk ALEMDAĞ 
Üniversitemiz Edebiyat Fakültesi tarafından düzenlenen “Kuantik Düşünce Boyutunda Uzay, Zaman ve Bilim” başlıklı konferansa Bilim İnsanı, Beyin Cerrahı, Teolog, Yazar Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın konuk oldu.
Program öncesinde konuğunu makamında ağırlayan Rektörümüz Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek Üniversitemizde bulunmalarından dolayı büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek kendilerine teşekkür etti. Rektörlük makamındaki görüşmenin ardından “Kuantik Düşünce Boyutunda Uzay, Zaman ve Bilim” başlıklı konferans Üniversitemiz Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Konferansın açılış konuşmaları öncesinde Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın’ın Biyografyası okundu.
Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın’ın Biyografyasının okunmasının ardından konferansın açılış konuşmasında “Kuantik Düşünce Boyutunda Uzay, Zaman ve Bilim” başlıklı konferans sunumunun öğrencilere yeni ufuklar açacağına inandığını dile getiren Rektörümüz Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek şu ifadelere yer verdi: “2022-2023 Eğitim öğretim yılının ilk akademik faaliyetini gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Bugün on parmağında on marifet olan özel bir konuğumuz var. Kıymetli hocamız Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın ikinci kez Üniversitemize teşrif ediyorlar. Bundan yaklaşık üç yıl önce yine hocamızı ağırlamıştık. Hocamız Kuantik yaklaşımla uzayı bize anlatacak ama hocamız konuşmaya başladıktan sonra aslında uzay gibi konu sınırı kalmıyor. Uzay başta dünyamızın Güneş sistemimizin bütün gök cisimlerinin bulunduğu sınırlarını henüz matematik ifadelerle tam olarak bilmediğimiz, hızla genişleyen çok devasa bir mekân. Biz uzayın sınırlarını A, B ve C gibi üç halkayla açıklıyoruz. Bunlardan A halkasının sınırlarını optik aletlerle görebildiğimiz alan oluşturuyor. B halkasının sınırlarını radyo teleskoplarla görebildiğimiz alan oluşturuyor. C halkasının sınırlarını ise ışık hızıyla genişleyen bir mekân ki dünyada veya bizim bulunduğumuz mekânda bu sınırı görebilmemiz mümkün değildir. Bugünkü bilimsel veriler bize bir büyük patlamayla bir başlangıcın olduğunu ifade ediyor. Bilim insanları uzun bir süre böyle bir patlamanın olup olmadığını tartıştılar. Buradan hareketle de biz aynı zamanda evrenin ışık hızıyla genişleyen bir özelliği olduğunu biliyoruz. Bu da dünyanın, uzayın ve evrenin bir başlangıcının olduğunu bize hatırlatıyor. Çekim etkisiyle de cisimler arasındaki mesafede bu genişleyemeye rağmen çok değişmemektedir. Kıymetli hocamız şimdi yapacağı konuşmayla bizlere çok derin birikimiyle Kuantik açıdan uzayı, zamanı ve mekânı o hoş sohbetleriyle takdim edecekler. Başta kıymetli hocamız Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın olmak üzere Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kemalettin Aydın’a, Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Akçay’a, bütün misafirlerimize, katılan öğretim üyelerimize, idari personelimize ve öğrencilerimize ilgilerinden dolayı çok teşekkür ediyorum.”
Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın Üniversitemizde bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek teşekkürlerini dile getirdi. Aydın gerçekleştirdiği sunumunda şunlara yer verdi: “Hayatım boyunca bilime kıymet verdim. İnsanı insan yapan bazı değerler vardır. Dünyada ilk kadın hekim Milattan önce 300 yıllarında antik Yunan uygarlığında yaşayan Agnodice’dir. Özellikle de o yıllarda kadın hekimlerinin yasaklandığı bir devirde kılık değiştirerek erkek kılığına giriyor tıp okuyor, hekimlik yapıyor. Bilim tarihine baktığımız zaman bilim insanları huzur bulmamışlardır. Buna rağmen huzur bulmamak bizim huzurumuzdur. Bilim insanlarının huzuru huzursuzluktur. Beynimiz hafızamızın, bilgilerimizin ve tecrübelerimizin depolandığı ve muhafaza edildiği, kaderimizin ve olasılıkla ruhumuzun da saklandığı değerli bir mücevherdir. Eğer beyninizi dinlendirirseniz beyniniz yorulur. Sakın beyninizi dinlendirmeyiz. Bilgi depolamaktan ziyade, evrenin refahına katkı sunmak için bilgi üretmek ve sorunlara çözüm bulmakla mükellef sonsuz kapasiteye sahip bir bilgisayar niteliği taşıyor. Ön yargılı olmayacaksınız. Kim ben başaracağım derse başarırsınız. Bana bugün yeni baştan Üniversite okuyacaksınız derlerse yine okurum. Berkeley’deki ilk senesinde Dantzig bir gün hocasının dersine çok geç gelmiş ve tahtada yazılı iki problemi ödev zannederek defterine geçirip eve götürmüş. George Bernard Dantzig matematiğin 150 yıldır çözülemeyen sorusunu çözmüştür. Hocası da ona ben o soruyu tarihte çözülemeyen sorular diye yazdım demiş. Dünyada büyük buluşlar beyin yoruldukça ortaya çıkmıştır. Bilim tarihinde en büyük buluşlar çok az imkanlarla bulunmuştur. Bilim dinamiktir ve intikam alır. Milattan önce 600’lü yıllarda iki yılda bilim iki katına çıkıyordu. 1900’lü yıllarda 200 yılda bilim iki katına çıkıyor. Günümüzde ise bilim 72 saatte iki katına çıkıyor. Bilimde uzay gibidir. Allah’ın ilk yarattığı şey matematiktir. Amel suresi 49’uncu ayetinde ‘Biz her şeyi matematik üzerine ölçü üzerine yarattık’ eğer Allah bir şeyi yaratacaksa onu ölçü üzerine yaratacaksa matematik olması lazımdır. Bilim ve ilim farklılık gösterir. Bilim nasılın peşindedir. Ama ilim neden ve niçinin peşindedir. Şimdi nasıl yaratıldığımız bilimin konusu neden yaratıldığımız ise ilimin konusudur. Matematikte de şöyle bir kural vardır. Matematik doğruyu ispat etmektense neyi neden doğru olduğunu ortaya koyar. Ön yargı, hipotez ne derseniz deyin argümanlar bu şekildedir.”
Prof. Dr. Aydın’ın katılımcılardan gelen soruları cevaplandırdıktan sonra sunumunu sonlandırdı. Sunumun ardından Rektörümüz Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın’a teşekkürlerini sunarak günün anısına hediye takdiminde bulundu.
Program öncesinde konuğunu makamında ağırlayan Rektörümüz Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek Üniversitemizde bulunmalarından dolayı büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek kendilerine teşekkür etti. Rektörlük makamındaki görüşmenin ardından “Kuantik Düşünce Boyutunda Uzay, Zaman ve Bilim” başlıklı konferans Üniversitemiz Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Konferansın açılış konuşmaları öncesinde Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın’ın Biyografyası okundu.
Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın’ın Biyografyasının okunmasının ardından konferansın açılış konuşmasında “Kuantik Düşünce Boyutunda Uzay, Zaman ve Bilim” başlıklı konferans sunumunun öğrencilere yeni ufuklar açacağına inandığını dile getiren Rektörümüz Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek şu ifadelere yer verdi: “2022-2023 Eğitim öğretim yılının ilk akademik faaliyetini gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Bugün on parmağında on marifet olan özel bir konuğumuz var. Kıymetli hocamız Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın ikinci kez Üniversitemize teşrif ediyorlar. Bundan yaklaşık üç yıl önce yine hocamızı ağırlamıştık. Hocamız Kuantik yaklaşımla uzayı bize anlatacak ama hocamız konuşmaya başladıktan sonra aslında uzay gibi konu sınırı kalmıyor. Uzay başta dünyamızın Güneş sistemimizin bütün gök cisimlerinin bulunduğu sınırlarını henüz matematik ifadelerle tam olarak bilmediğimiz, hızla genişleyen çok devasa bir mekân. Biz uzayın sınırlarını A, B ve C gibi üç halkayla açıklıyoruz. Bunlardan A halkasının sınırlarını optik aletlerle görebildiğimiz alan oluşturuyor. B halkasının sınırlarını radyo teleskoplarla görebildiğimiz alan oluşturuyor. C halkasının sınırlarını ise ışık hızıyla genişleyen bir mekân ki dünyada veya bizim bulunduğumuz mekânda bu sınırı görebilmemiz mümkün değildir. Bugünkü bilimsel veriler bize bir büyük patlamayla bir başlangıcın olduğunu ifade ediyor. Bilim insanları uzun bir süre böyle bir patlamanın olup olmadığını tartıştılar. Buradan hareketle de biz aynı zamanda evrenin ışık hızıyla genişleyen bir özelliği olduğunu biliyoruz. Bu da dünyanın, uzayın ve evrenin bir başlangıcının olduğunu bize hatırlatıyor. Çekim etkisiyle de cisimler arasındaki mesafede bu genişleyemeye rağmen çok değişmemektedir. Kıymetli hocamız şimdi yapacağı konuşmayla bizlere çok derin birikimiyle Kuantik açıdan uzayı, zamanı ve mekânı o hoş sohbetleriyle takdim edecekler. Başta kıymetli hocamız Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın olmak üzere Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kemalettin Aydın’a, Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Akçay’a, bütün misafirlerimize, katılan öğretim üyelerimize, idari personelimize ve öğrencilerimize ilgilerinden dolayı çok teşekkür ediyorum.”
Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın Üniversitemizde bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek teşekkürlerini dile getirdi. Aydın gerçekleştirdiği sunumunda şunlara yer verdi: “Hayatım boyunca bilime kıymet verdim. İnsanı insan yapan bazı değerler vardır. Dünyada ilk kadın hekim Milattan önce 300 yıllarında antik Yunan uygarlığında yaşayan Agnodice’dir. Özellikle de o yıllarda kadın hekimlerinin yasaklandığı bir devirde kılık değiştirerek erkek kılığına giriyor tıp okuyor, hekimlik yapıyor. Bilim tarihine baktığımız zaman bilim insanları huzur bulmamışlardır. Buna rağmen huzur bulmamak bizim huzurumuzdur. Bilim insanlarının huzuru huzursuzluktur. Beynimiz hafızamızın, bilgilerimizin ve tecrübelerimizin depolandığı ve muhafaza edildiği, kaderimizin ve olasılıkla ruhumuzun da saklandığı değerli bir mücevherdir. Eğer beyninizi dinlendirirseniz beyniniz yorulur. Sakın beyninizi dinlendirmeyiz. Bilgi depolamaktan ziyade, evrenin refahına katkı sunmak için bilgi üretmek ve sorunlara çözüm bulmakla mükellef sonsuz kapasiteye sahip bir bilgisayar niteliği taşıyor. Ön yargılı olmayacaksınız. Kim ben başaracağım derse başarırsınız. Bana bugün yeni baştan Üniversite okuyacaksınız derlerse yine okurum. Berkeley’deki ilk senesinde Dantzig bir gün hocasının dersine çok geç gelmiş ve tahtada yazılı iki problemi ödev zannederek defterine geçirip eve götürmüş. George Bernard Dantzig matematiğin 150 yıldır çözülemeyen sorusunu çözmüştür. Hocası da ona ben o soruyu tarihte çözülemeyen sorular diye yazdım demiş. Dünyada büyük buluşlar beyin yoruldukça ortaya çıkmıştır. Bilim tarihinde en büyük buluşlar çok az imkanlarla bulunmuştur. Bilim dinamiktir ve intikam alır. Milattan önce 600’lü yıllarda iki yılda bilim iki katına çıkıyordu. 1900’lü yıllarda 200 yılda bilim iki katına çıkıyor. Günümüzde ise bilim 72 saatte iki katına çıkıyor. Bilimde uzay gibidir. Allah’ın ilk yarattığı şey matematiktir. Amel suresi 49’uncu ayetinde ‘Biz her şeyi matematik üzerine ölçü üzerine yarattık’ eğer Allah bir şeyi yaratacaksa onu ölçü üzerine yaratacaksa matematik olması lazımdır. Bilim ve ilim farklılık gösterir. Bilim nasılın peşindedir. Ama ilim neden ve niçinin peşindedir. Şimdi nasıl yaratıldığımız bilimin konusu neden yaratıldığımız ise ilimin konusudur. Matematikte de şöyle bir kural vardır. Matematik doğruyu ispat etmektense neyi neden doğru olduğunu ortaya koyar. Ön yargı, hipotez ne derseniz deyin argümanlar bu şekildedir.”
Prof. Dr. Aydın’ın katılımcılardan gelen soruları cevaplandırdıktan sonra sunumunu sonlandırdı. Sunumun ardından Rektörümüz Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın’a teşekkürlerini sunarak günün anısına hediye takdiminde bulundu.
