Üniversiteli Aktif Gençler Kulübü (ÜNİAK) tarafından “Gençliğin Gelecekteki Perspektifi” konulu konferans programına 24, 25 ve 26’ncı dönem İstanbul Milletvekili Metin Külünk konuşmacı olarak katıldı.
Üniversitemiz Mühendislik ve Doğa Bilimleri Çok Amaçlı Salon’da düzenlenen programın açılış konuşmasını Üniversiteli Aktif Gençler Kulübü (ÜNİAK) Başkanı Furkan Fatih Arıcı yaptı. Arıcı, kulüp hakkında bilgiler verirken şu noktalara dikkat çekti: “Gümüşhane Üniversitesi Aktif Gençler Kulübü olarak kurulma amacımız; şuurlu, bilinç sahibi ve istikameti belli olan bir üniversite gençliğinin yetişmesine katkı sağlayabilmektir. Genç insan üretim, teknoloji alanından tutun da sosyal sorumluluk projelerine varıncaya kadar hayatın her alanında kendini gösteren dinamik bir özne formunda olmalıdır.”
Programda yaptığı konuşmada Gümüşhane Belediyesi Başkanı Ercan Çimen ise, “Bizler 15 Temmuz’u hep beraber yaşadık. O zor, sıkıntılı dönemde Sayın Metin Külünk abimiz bizlere destek verdi. Kendisine burada teşekkür ediyorum. Biliyorsunuz Gümüşhane denildi mi, akla ilk olarak Gümüşhane insanı gelir. Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevi hazretlerinin o manevi ikliminde yoğrulmuş insanların çocuğu ve torunları olarak insanımız gelir. Bundan da her zaman gurur duyuyoruz. İkincisi olarak Gümüşhane Üniversitesi akla gelmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın 81 ilde uygulanan ‘Her İle Bir Üniversite’ projesinin en iyi uygulandığı yer Gümüşhane’dir. Üniversite ile şehrimize büyük katkılar sağlandı. Bundan dolayı da Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a çok teşekkür ediyorum. Üçüncü olarak şehrimize değer katan pestilimiz, kömemiz, elmamız ve 28 Eylül’de açtığımız Gümüşsuyu Fabrikası akla gelir.. Dördüncü olarak da bu dağlarımızın altında yoğrulmuş, altınımız, bakırımız, çinkomuzla hem şehir ekonomimize hem de ülke ekonomimize verdiğimiz katkı akıllarımızda yer eder. Bir diğeri de Gümüşhane sporumuzdur. Bu programı hazırlayan ÜNİAK’a teşekkür ediyorum” diyerek, düşüncelerini paylaştı.
Rektörümüz Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek de gençlik kavramı üzerine açıklamalarda bulunarak, günümüzde genç kavramının neden önemli olduğunu yaptığı konuşmasında şu şekilde dile getirdi: “Gençlik, hayatın en anlamlı ve en özel dönemine karşılık gelmektedir. Literatürde insan ömrünün 15-25 yaş arası dönemi olarak anlatılıyor; ama gençliği yaş ile sınırlandırmak mümkün değildir. Biyolojik olarak belki öyle; ama ürettikleri ile bu yaş diliminin dışında olmasına rağmen çok verimli yaşlarda bulunan insanlarımız da vardır. Yaratıcı, tıpkı kâinatta olduğu gibi insan ömründe de bir denge tesis etmiş ve çocukluktan başlayıp gençlik, olgunluk dönemi ve ihtiyarlık dönemi olmak üzere hayatın bütününü bu dilimleri yaşayan insanlar için adeta hayatı dengeleyecek bir şekilde bizler için planlamıştır. Yaş dilimi söz konusu olduğunda özellikle gençlik dönemi farklı bir dönemdir. Bu dönem, üniversite öğrencilerimizin en çok yapması gereken sorgulama dönemidir. İnançların, kanaatlerin gözden geçirildiği bir dönemdir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan 80’li yıllara kadar gençlerimiz ile ilgili onların sadece temel ihtiyaçlarına yönelik beslenme, barınma gibi bir süreç takip edilmişti. 80’lerden sonra imkânların düzelmesiyle birlikte imkânlar çeşitlendiği için gençlerimize yönelik hizmetlerimiz de hızla artmaya başladı. ‘Her İle Üniversite’ projesinin belki de ülkemiz gençliğine etkilerinden en önemlisi, gençlerimizin büyük bir kısmına yükseköğrenim imkânı sunmuş olmasıdır. Bir diğer husus ise temsil edilemeyen, teslim olur anlayışından hareketle temsil yaşının aşağılara çekilmesidir. Bizler de bu genç nüfus dilimi içerisinde yer alan sevgili öğrencilerimizin hem burada eğitim öğretim gördükleri alanlarda donanımlı olarak mezun olmalarını hem de öğrenim süreleri içerisinde kendilerini geleceğe her bakımdan en iyi şekilde hazırlamalarını arzu ediyoruz. Bizim için sadece hayatın en anlamlı diliminde bulunduğunuz için önemli değilsiniz. Aynı zamanda küresel güç olma yolunda hızla ilerleyen Türkiye’nin gelecekte bu idealini gerçekleştirme gücüne katkı sağlayacak bir yaş dilimine sahipsiniz. Genç bir nüfusa sahip olan; ama hızla nüfusu yaşlanan bir ülkeyiz. 1970 yılında nüfusumuzun yarısının 19 yaşın altında olmasına rağmen, 2017 yılı sonu itibariyle ortanca yaş ortalamamız 31,7 oldu. Bu bakımdan genç nüfus oranının hızla azaldığı bir ülke olarak bizler için önemlisiniz. Nasıl bir gençlik? Gelecekte bir taraftan değerlerine bağlı Mehmet Akif Ersoy’un ‘Asım’ tasvirindeki çalışkan, başarılı, milli ve manevi değerlerine bağlı bir gençlik. Öbür taraftan üstat Necip Fazıl Kısakürek’in ifadesinde ‘yatayları dikey yapabilecek bir gençlik’ olmalıdır. Bundan dolayı düzenlenen programa teşriflerinden ve gençlerimize yapacağı katkılarından dolayı çok kıymetli Milletvekilimiz Sayın Metin Külünk’e teşekkür ediyorum.”
Gerçekleştirilen protokol konuşmaların ardından programa konuşmacı olarak katılan 24, 25 ve 26’ncı dönem İstanbul Milletvekili Metin Külünk, şu noktalara dikkat çekti:
“Bugünü nerden okuduğunuzu birlikte konuşacağız, yarını nasıl okumak gerek ya da siz nasıl okuyorsunuz, birlikte konuşmak zorundayız. Bugün burada farklılıklarımızı bir çatışmaya dönüştürmeden birbirimizin akıllarında var olabilmeliyiz. Çünkü akıl Allah’ın insana ikram ettiği en muhteşem nimettir. Aklımızla bilgiyi keşfetmek sorumluluğumuzun merkezidir. Gençler Anadolu toprakları sadece sizler için kıymetli değildir. Gümüşhane’ye sahip olduğu yeraltı kaynakları üzerinden bakmayın. Vahşi kapitalizmin insanları götürmek istediği yeri iyi görmek gerekir. Kapitalizmin gözü tek güç olan İslam ve Türkiye’nin üzerindedir. Kapitalizmin akıl merkezi, artık insanlığın mutsuzluğunun farkında ve de kapitalizm ötesi çağı tarif etmenin gayreti içerisinde. Ancak kapitalizm ötesi çağı tarif edebilecek tevhidli bir bakış açısıyla sadece siz olabilirsiniz. Onun için Anadolu topraklarında millet olmak, devlet olmak sadece kendi sorumluluğumuzu üzerimizde taşımak değildir. Yedi milyar insanın sorumluluğunu üzerinizde taşıdığınızı unutmayın. İnsanlığın kurtuluş ümidi sizsiniz.”
İnsanlığı robotların alemi haline getirecekler
Sanayi toplumunun insan üzerinde yarattığı etkiye değinen Külünk, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Dün sanayi toplumunda robotlaştırdıkları insanın yerine şimdi de robotu insanlaştırarak, insanı robotların emrinde bir hayata tutsak etmek istiyorlar. Gençler, gelecekte devletin yönetim modelinin kökten değişimine hazır olun. Gelecekte düzleşen dünyada ırkların inanılmaz melezleşmesine, kültürlerin etkileşimi üzerinden inanılmaz bir şekilde dünyada melezleşmesine hazır olun. Kendinizi ilahiyatta, iktisadi ve idari bilimlerde, siyasalda, hukukta geleceğin tarihi üzerinden yetiştirin. Bir meydan okumayla karşı karşıyayız. İslam’ın batı medeniyeti karşısında söyleyecek sözü yoktur diyorlar. İslam’ı tasfiye etmek istiyorlar. Dünya nereye gidiyor, dünyada ne oluyor? Bir hesaplaşma var. Bu kimle kimin arasındaki hesaplaşma? Yeni yeni kavramlar hayatımıza giriyor. Bu kavramların inşa edeceği bir sosyal, iktisadi yapı, yeni bir dünya düzeni ortaya çıkıyor. Bunları görmeden yaşadığımız hadiseleri kavrayabilmemiz mümkün değil. Gelecekte robotların hukuku diye bir ders olacak, o derste robotların kaç saat çalıştırılabilmesinin tartışması gerçekleştirilecek. Elon Musk, insan makine ilişkisinin insanlığın büyük bir felakete düşürüleceğini söylerken ancak bir akıl da bu insan makine ilişkisinin hayatı kolaylaştıracağını endişe etmemiz gerektiğini söylerken bir şey saklıyor. Yarın robotik akıl, zeka üzerinden atom bombasının kontrolü yapay zekalı bir robotun eline bırakıldığında insanlığın dünyanın hangi tehlike ile karşı kaşıya olabileceğini düşünebiliyor musunuz? Çok kutuplu dünya düzeninin inşası sürecinde kendi aralarında verdikleri mücadelenin denge merkezi burasıdır.”
Gençler ne kadar güçlü olduğumuzu iyi düşünün
Türkiye’nin jeopolitik önemini iyi kavramaları için gençlere öğüt veren Metin Külünk sözlerini, “Son derece kararlı bir şekilde doğru bir yolda ilerliyoruz. Coğrafyamızı iyi okuyun, coğrafya dersini iyi sevin, odanızda bir dünya haritası, siyasi dünya haritası ve enerji haritası bulundurun. Baktığınız zaman Afrin niçin önemli, Tel Abyat niçin önemli, Kamışlı niçin önemli, Sincar niçin önemli, Musul- Kerkük niçin önemli, Kıbrıs niçin önemli, Doğu Akdeniz niçin önemli, iyi görün. Mücadelenin gerçekleştiği en kritik noktadaki toprak parçası Türkiye’nindir. 15 Temmuz gecesi Türkiye’yi Atlantik ötesinin sömürgesi haline getirmek isteyen işgalci güçlerin o kalkışması, aslında önümüzdeki yüzyılda Türkiye’nin nerde durması gerektiğinin kalkışmasıydı. Türkiye’nin yaşadığı hadiselerin hiçbirisi salt kendi iç dinamiklerinden kaynaklanan sıkıntılar değildir. Türkiye, dünyasız; dünya, Türkiye’siz olmaz” diyerek tamamladı.
Programın sonunda Rektörümüz Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek tarafından Metin Külünk’e katılımlarından dolayı plaket ile birlikte çeşitli hediyeler takdim edildi. Programın ardından Metin Külünk’ü Rektörlük makamında ağırlayan Rektörümüz, burada da kendisiyle kısa bir sohbet gerçekleştirdi.
- Gösterim 2051
- Toplam 14