Rektörümüz Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek, beraberinde Rektör Danışmanları Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Ayyıldız, Dr. Öğretim Üyesi Serhat Dağ ve Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Alper Veli Çam ile birlikte İstanbul Havalimanı’nda düzenlenen “2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Bilim Tarihi Yılı Kapanış Töreni”ne katıldı.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı törende Prof. Dr. Fuat Sezgin’in bilime katkıları ve ülkemizdeki yeri konuşuldu. Cumhurbaşkanımız, İstanbul Havalimanı'nda düzenlenen Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı Kapanış Töreni'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin geçen 17 yılda her alanda olduğu gibi bilim ve teknoloji sahasında da ayağına vurulan prangaları parçalayıp kendisine çizilen hudutları aşıp geçtiğini anlattı. Şu anda içinde bulundukları İstanbul Havalimanı'nın bu başarının en güzel örneklerinden biri olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanımız, Türkiye’nin bu abide esere sahip olana kadar içeride ve dışarıda pek çok engelle karşılaştığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tabii ilim çok emek, sabır ve azim ister. Mesela Biruni, boylam derecelerini ölçmek için Gazne'den Bağdat'a iki sene yürüyüş yapmıştır. Fuat Sezgin hocamız, günün 17 saatini çalışarak geçiren ve daha fazla çalışamadığı için hayıflanan bir ilim adamıydı. İslam, bilim ve teknoloji alanındaki çalışmalarıyla bu zenginliğin yeniden keşfedilmesini sağlayan Fuat Sezgin hocamız bize neyi kaybettiğimizi hatırlatmıştır. Kendisi 'Türkiye'de bir uyanma başladı' derken, sahip olduğu büyük birikime bakarak konuşuyordu. Ülkemizin, Fuat Sezgin hoca gibi bir deryayı çok geç keşfetmiş olması en büyük kaybıdır, kaybımız olmuştur. Hocamızın 'İslam medeniyetinin büyüklüğünü, kendi insanımıza anlatmak, batılılara anlatmaktan zordu' tespiti acı bir gerçeği ifade ediyor. Yıllarca bu milleti aşağılık kompleksi bataklığında çırpınmaya zorlayanların istediği de tam olarak buydu. Geçmişte ilim adına hiçbir şey yapılmıyor muydu? Elbette yapılıyordu ama ilk düğme yanlış iliklenince, başlangıç noktası hatalı olunca, doğru sonuçlara ulaşılamıyordu. Üniversitelerimiz başta olmak üzere bu konuda öncülük etmesi gereken kurumlarımız, asli işleri yerine öğrencilerin kılık, kıyafeti gibi meselelerle uğraştıkları için ilim adına mesafe kat etmek mümkün olamıyordu. İşte sergiyi gezerken bize rehberlik eden Sümeyye kızımız, başörtüsü sebebiyle ülkemizde okuyamayıp, Avusturya'ya gidip orada üniversitesini bitirip, oradan başarılı bir matematikçi olarak ülkemize dönmüş, bugün de bize bu güzel sergiyi hazırlayan kardeşlerimizden biri olmuştur. Biz işte bu yanlışlığı düzelttik. Ülkemizin ve milletimizin medeniyeti ile tarihi ile kültürü ile barışmasını sağlayarak başlangıcın doğru olmasını sağladık. Sonrası zaten kendiliğinden geldi, geliyor.”
Tören sonrası açıklamalarda bulunan Rektörümüz Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek, “2019 yılının Prof. Dr. Fuat Sezgin yılı olmasından dolayı ülkemizde ve dünyanın 16’dan fazla ülkesinde yapılan bine yakın etkinlikte hocamızın ismi yaşatıldı. Özellikle Fuat Sezgin hocamızın yapmaya çalıştıkları genç nesillerimize aktarıldı. Bizler de Gümüşhane Üniversitesi olarak 2019 yılı içerisinde yaptığımız kongre ve konferanslarımızda Fuat Sezgin hocamızı anarak, ismini yaşattık. Prof. Dr. Fuat Sezgin hocamız çalışmaları için şu sözleri sarf eder: ‘Ben bütün insanlık için yazıyorum. Ama benim yazdıklarımı en çok Avrupalılar okuyor. Müslümanlar benim yazdıklarımı okumuyorlar.’ Onun vefatıyla bilim tarihinde bir çağ kapanmadı tam tersi bıraktığı mirasla yeniçağlar açıldı. Bizler de Fuat Sezgin hocamıza olan vefa borcumuzu onun bıraktığı yerden devam ettirmek için sevgili geleceğimizin teminatı olan öğrencilerimize bilimin yolunda yürümeyi ve çok çalışmayı öğretmeye devam edeceğiz. Prof. Dr. Fuat Sezgin hocamıza bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Onun bizlere bıraktığı eserleri gelecek nesillerimize aktaracağız. İnşallah onun izinde İslam Bilim tarihiyle yoğrulmuş çalışkan, eleştirel düşünen ve üreten bir nesille geleceğe daha emin adımlarla yürürüz.”