Rektörümüz Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek, Yurdagül Aydın’ın hazırladığı TRT Trabzon Radyosu’nda sunulan “Köşe Bucak Karadeniz” programına katılım sağladı.
“Üniversitelerin uluslararasılaşması bakımından, Kültür Turizmi ve Kültür Ekonomisinin Önemi” konu başlığı hakkında konuşan Rektörümüz, kendisine yöneltilen Kültür Turizmi üniversiteler ve öğrenciler açısından ne anlam ifade eder? sorusuna ilişkin, “Her şeyden önce Yükseköğretimde uluslararasılaşma coğrafyamızın da kaçınılmaz bir sonucu oldu. Bu kavram çok eskilere dayanan bir geçmişi olmasına rağmen küresel olarak son 30 yılda artan bir şekilde önem kazandığını ve bu anlamda da uluslararası eğitim trafiğinde yer edindiğini görüyoruz. 21’inci yüzyılın küreselleşen dünyasında teknoloji, ticaret gibi turizm de pek çok ülkede kıyasıya bir rekabete sebep oldu. Dolayısıyla günümüzde bir üniversitenin strateji planında yükseköğretimde uluslararasılaşmaya vurgu yapmadan neredeyse hazırlanamaz. Yükseköğretimde uluslarasılaşma başta öğrenci ve akademisyen hareketliliği olmak üzere yükseköğretim alanına giren tüm işbirliği ve faaliyetleri kapsamaktadır. Bu alanda akla gelen kavramlardan birisi de uluslararası eğitimdir. Bu kavram kısaca kişinin kendi ülkesi haricinde başka bir ülkede eğitim görmesi olarak tanımlanabilir. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde uluslararasılaşma yolunda uzun mesafeler kat etmekteler. Yükseköğretimde uluslararasılaşma da ülkeler doğrudan veya dolaylı olarak akademik, ekonomik, politik, sosyal ve kültürel açıdan zenginleşeceği, güçleneceği ve yeni ilişkiler kurabileceği her geçen yıl daha da artmaktadır. Türkiye son on yılda aktif ve dış politikasının yanı sıra sadece bölgesel değil küresel ölçüde de artık çıktılar sunabiliyor. Uluslararası ekonomide sosyal ve kültürel atılımlar da yapabiliyor. Dolayısıyla da yükseköğretimin de bu gelişmelerden ayrı kalması düşünülemez. Gümüşhane Üniversitesi olarak uluslararasılaşma konusunda gerek öğrenci hareketliliği, gerek öğretim üyesi değişim programları, gerekse uluslararası bilimsel etkinlikler ve uluslararası yarışmalar alanında çok çeşitli adımlar atmaktayız. Bunlardan bir tanesi olarak da İletişim Fakültemiz tarafından alınan ulusal ve uluslararası birçok ödülü sayabiliriz” şeklinde cevap verdi.
Üniversitelerin uluslararasılaşması bakımından, kültür turizmi ve kültür ekonomisinin getirileri nelerdir? Biz bunları ölçebiliyor muyuz? sorusuna da Rektörümüz şu şekilde cevap verdi: “Bu gibi getirileri ölçmemiz tabi ki mümkündür. Her şeyden önce başta uluslararası öğrenci sayısı, öğrenci hareketliliği, uluslararası yayınlar ve ödüller üniversitelerin sıralamasında genel kriterler arasında yer alıyor. Bunların dışında doğrudan Gümüşhane gibi bir ilimizde yurtdışından çok farklı ülkelerden öğrenciler ikili anlaşmalar çerçevesinde eğitim öğretim görüyor. Erasmus değişim programlarıyla Bulgaristan’dan, İspanya’dan, Makedonya’dan, Malta’dan, Romanya’dan ve Yunanistan’dan Lisans ve Yüksek Lisans düzeyinde ders verme eğitim alma gibi değişim programlarındaki fonksiyonları gerçekleştirecek öğrencilerimiz var. Mevlana değişim programı kapsamında yapılan ikili anlaşmalarımız var. Özellikle Bosna Hersek University of Tuzla’da12 bölümde ve University of Sarajevo’da 19 bölümde bu tür değişim anlaşması yapıldı. Yabancı öğrenci sayımız her geçen gün artıyor. Afganistan, Azerbaycan, Bangladeş, Irak, Mısır, Suriye ve Türkmenistan gibi farklı ülkelerden yabancı uyruklu öğrencilerimiz var. Üniversitemizde ayrıca yabancı öğretim üyesi de çalışmaktadır. Bunlar 1 Profesör, 1 Doçent, 4 Doktor Öğretim Üyesi ve 5 Öğretim Görevlisidir. Üniversitelerin toplam kontenjanlarına göre bu öğretim üyelerimiz de gerek ürettikleri yayın ve projelerle gerekse de doğrudan eğitim öğretime katkı sunuyorlar. AR-GE faaliyetlerinde görev üstleniyorlar. Bunların hepsi ölçülebilir, doğrudan gözlemlenebilir önemli katkılardır.”
Programın sonuna doğru yabancı öğretim elemanı ve öğrencilerin ülkemizin eğitim öğretimi hakkındaki görüşlerine yönelik gelen soruyu Rektörümüz, “Türkiye’nin akademik işlemler için çok uygun olduğunu, akademisyenler için çok ideal şartlar taşıdığını, huzurlu, güvenli ve gelişmiş bir ülke olduğunu dile getiriyorlar. Gümüşhane bu bakımdan butik bir şehir olması sebebiyle akademik anlamda çok ideal bir şehir olduğunu dile getiriyorlar. Gelirken haklı olarak farklı bir ülkeye gelmenin tedirginliği var ama buradaki insanları tanıyınca o tedirginlikleri ortadan kalkıyor. Gümüşhane gerçekten doğal, tarihi ve kültürel bakımından son derece zengin bir ilimiz. Bir taraftan Torul, Kürtün ilçeleri başta olmak üzere bölge turizminin çok önemli çeşitliliklerine sahipler. Diğer taraftan Kelkit, Şiran ve Köse ilçelerimizde birçok çekicilikler mevcuttur. Bu bakımdan çok büyük bir potansiyel taşıyor. Gelen yabancı öğrencilerimiz ülkemizin çeşitli bölgelerinden gelen gençlerimizle tanışıyor, kaynaşıyor ve çok samimi dostluklar ediniyorlar. Son olarak şunları söylemek gerekirse çeşitlilik bizlerin zenginliğimiz, öğrencilik sadece dört duvar arasında değil sınırların dışında da yapılabiliyor. Bizde Gümüşhane Üniversitesi olarak sınırlarımızın dışına açılabilmek için bu yönde çalışmalarımızı yoğunlaştırıyor ve şekillendiriyoruz” şeklinde cevap verdi.